Bünyamin Demirci: 'Okumadan yazılmaz, dinlemeden çalınmaz'!

Yazar Bünyamin Demirci ilk kitabı Kelebeğe Tapan Adam hakkında ilk kez konuştu.Hikayelerini yazarken hocalarından çok şey öğrendiğini belirterek 'Okumadan yazılmaz, dinlemeden çalınmaz' dedi.!

ihabot

Yazar Bünyamin Demirci'nin kitabı Kelebeğe Tapan Adam raflardaki yerini aldı.Demirci'nin ilk eseri olan bu kitap okuyucuyu farklı duygulara götürüyor.Yazar yapmış olduğumuz bu söyleşide eleştirilere açık olan kitabının ismi hakkında bilinmeyenleri açıkladı.Aynı zamanda müziğin hayatında farklı yeri olduğunu söyleyen Demirci hikayelerinde ritme neden çok yer verdiğinin de bilgilerini verdi.


İlk ne zaman hikaye yazmaya başladınız?

Okuma ile ilgili size çocukluk dönemimi söyleyebilirim ama yazmak için çok değil, beş yıl öncesinden bahsedebilirim. Yazmak çok olan bir şey değil zaten. Dolmak ve onu taşırmak gerekiyor. Kendi dolunuzdan yemek hörgücü tüketmek değil, taşmak! Ya da boş teneke sesi çıkarmak değil, tok, uğultulu bir ses!

Bu bir karar üzere olmuyor. Yazmanız gereken an geldiğinde kendinizi bu eylemin içinde buluyorsunuz. Neyzen Salih Bilgin Ney Taksimi için, yapılan değil düşen bir şeydir, der. Yazmak da böyle, düşen bir şey. Fakat siz o atmosferde değilseniz bu olmayacaktır. Ben bu atmosfere Hocam Ali Ural ile tanıştıktan sonra girdim ve yazmaya başladım.


Hikayelerinizi kaleme alırken en çok nelerden etkilendiniz?

İnsanlar etrafını, dünyayı ve en çok da kendini, dinlemiyor, izlemiyor. Gözlükler ve kulaklıklarla geziyoruz. İlkokulda dünyanın dönüş sesini merak etmiştim. Dinlemiştim. Renkleri anlamaya çalışmıştım. Gerçek renkleri köyümde gördüm o yüzden sık sık giderim hâlâ. Ritim müzik hep ilgimi çekmiştir. Ve çocuklar. Düşünmek gerekiyor.

Ben her şeyi izler ve dinlerim. Hocam, alıcılarınızı açık tutun, der hep.
Hiçbir şey gelip sizi bulmaz, siz ona gidersiniz. Aksi durumda eylemsiz beklemek, eylemsiz dua, eylemsiz düşünce bir işe yaramayacaktır.

Biz dört kardeşiz. Yan yana uyurduk çocukken. Ben dördümüzü de izlerdim. Çocukluk önemli. Ben oradan başladım. Çünkü çocuk öze yakın.

Kitabınızın ismi “Kelebeğe Tapan Adam” eleştirilere açık bir tercih. Hikâyesini okuduğumuzda olayın pek de böyle olmadığını anlıyoruz. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Putlar artık somut değil soyut. Bu hikaye bir put yıkım töreni, ayinidir. Bir kalbin içindeki putların yıkımıdır. Bugün belki Kabe’de putlar yok ama kalplerimiz put dolu! Kalbimizdeki putları yıkmadan dönüyoruz Kabe’ye…

Sezai Karakoç Hızır’la Kırk Saat şiirinde:
“Kardeşim İbrahim bana mermer putları
Nasıl devireceğimi öğretmişti
Ben de gün geçmez ki birini patlatmayayım
Ama siz kağıttakileri ve kelimelerdekini ve sözlerdekini
nasıl sileceğimi öğretmediniz” diyor.

Ben putlardan kurtulmaya çalıştım bu hikaye ile. O yüzden hikayelerin pek çoğunda “kılıç” kelimesini göreceksiniz. Bu kılıç putları kesmek için…

Kitaba ve hikâyeye bu ismi verirken çok düşündüm ve danıştım. Kalbim ikna olmasaydı bu ismi vermezdim.


Hemen hemen her hikâyenizde ritim ve hayvan unsuru ön planda bu sizin tercihiniz mi yoksa kaleme dökerken kendiliğinden mi gelişiyor? Müzikle aranız nasıl? Müziğin hikayelerinizde ne gibi bir etkisi var?

Ritim önemli. Bir gün bozulacak. Bugünlerde görüyoruz ritim bozulduğunda neler olduğunu. En serbest görünen şeyde bile bir ritim var. Onu duymak, duymayı istemek gerek. Hayvanları izlemeyi seviyorum. Onların da bize verdiği işaretler var. En az bir taş kadar.

Müziği sevmeyen bir insanı düşünemiyorum. Türküleri, Türk Klasik Müziğini dinlerim.
Rock müziği de severim. Mevlevi ayinlerini dinlemeye çalışıyorum. Ney dersleri alıyorum Neyzen Hüseyin Özkılıç’tan. Hocamdan çok şey öğrendim. İyi ney üfleyemiyorum şimdilik. Ama hocamdan bir duruş, bir ahlak şuuru kazandım. Ney, muhabbetimizin bahanesi oluyor. Her şeyin muhabbetle, meşkle öğretilebileceğine inanıyorum.

Siz ne ile meşgulseniz yazdıklarınıza yansıyor. Bu kendini anlatmak değildir.
Bu elindeki silahla en iyisini yapmaya çalışmaktır. Ben de hikayelerde elimdekileri kullandım.


Peki, neden roman ve şiir değil de hikâye?

Bu soruya bir cevap gerekir mi bilmiyorum. Böyle olması gerekiyormuş diyelim.
Türler ve onların dallanması beni çok rahatsız ediyor. Ben kalıba girmeye hep direndim.
Yapamayacağımdan değil, yamulmak istemediğimden. Bir büyüğüm “Ya eğik ya dik dur yeter ki yamulma.” Demişti. Neyin önünde eğilip neyin karşısında dik duracağınızı bilmeniz gerekiyor. Ben böyle olmaya çalıştım yaptığım her şeyde.

Hocam Ali Ural, nesirde bile şiir atından inmediğini söyler. Ben de size bu cevabı verebilirim. Ne yaparsam yapayım, müzik de dahil, şiir benim asıl kaynağım olacaktır.

“Kelebe Tapan Adam” sizin ilk kitabınız ilk olmanın size olumlu olumsuz yanları neler oldu?

Ben, olmaktan korkarım. Hep ilkmiş gibi hissetmek istiyorum. Buna çalışıyorum.
Herkesin “ilk” kitabı var. Bir şey anlamış değilim henüz. Beni neler beklediğini göreceğim.
Kitap da benim gibi kaderini yaşayacak.

Hikayelerinizin devamı gelecek mi?

İki hocamdan şunu öğrendim. “Okumadan yazılmaz, dinlemeden çalınmaz.”
Ben okuyacağım ve çalışacağım. İnşallah yazmaya devam edeceğim.

ŞİFA KAYMAK


 

Netflix'in Ses Getiren Yapımı 3 Cisim Problemi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Çok Acıklı Hayat Hikayelerine Sahip 11 Süper Kahraman

Freelance Çalışmanın 5 Önemli Avantajı

Neden Bir Sevgilin Yok? Sorusuna Bir Erkeğin Verebileceği En Karizmatik 20 Cevap

Türk Sinemasının En İyi 11 Biyografi Filmi

İlk Buluşmada Asla Yapılmaması Gerekenler

İşe Geç Kalanların Ardına Sığındığı Bahaneler

Tüm Dünyaya Amerikan Filmleri Sayesinde Öğretilmiş 17 Çok Önemli Hayat Dersi

Çekimleri İçin Acayip Paralar Harcanmış En Pahalı Hollywood Filmleri

Türk Sinemasından Engelli Bireylerin Mücadelesini Anlatan 9 Film

Dünyanın En İyi 10 Havalimanı

2023 Yılının En İyi 10 Netflix Dizisi

Dünyada Kış Manzarasının En Güzel Göründüğü 19 Şehir ve Kasaba

Günümüz Dünyasında Hala Varlıklarını Sürdüren Gelmiş Geçmiş En Tehlikeli 8 Gizli Örgüt

Gelecek 100 Yıl İçinde Nasıl Evlerde Yaşayacağız? Fotoğraflar Sizi Çok Şaşırtacak

Türkiye'den ABD'ye Uçuş Yapabileceğiniz 12 Nokta

Televizyon Tarihinin Gelmiş Geçmiş En İyi 11 Doktoru

İş Bilgisayarınızda Olması Gereken 5 Program

Bu Akşam Evde Pineklemek Yerine Dışarıya Çıkmak İçin 11 Mantıklı Sebep

Mutlu Olmanın Aslında Hiç de Zor Olmadığının 10 İşareti