Türkiye'de Yapılan Düğünleri Sevmemek İçin 20 Neden
Hep aynı danslar, hep aynı müzikler, hep aynı kavgalar, hep aynı `pasta,` pistte oynayan çocuklar, takı töreninde aç bakışlar, haset dolu bakışlar, içmiş amcalar, tombul yarım kilo boyalı, abiye giymiş simli teyzeler... Herkes aynı, her şey aynı, hep aynı...İşte bu aynılıktır sevmeme nedeni.
1. Anormal Oynamalar
En saçma müziklerde, alakasız şekilde ve garip tiplere bürünerek, anlamsız şarkılarda oynanan anlamsız oyunlar herkesin bir yerlerinin orantısız bir şekilde inip kalkması.
2. Kızların Birbirini Süzmesi
Güzel kıyafet giyme yarışına giren kızlarımız, çaktırmadan bir diğer kızı süzer. Kıyafet takı, ayakkabı saçları, makyajı neyi var neyi yoksa inceler ve daha sonra da dedikodusunu yapar. Bu tip insanlarla karşılaşacağınızı bilmek, bile bile bu düğüne gitmek zorunda olmak bu denilenleri fazlasıyla yaşıyor olmak
3. Çizilen Mutluluk Portreleri
Herkesin mütemadiyen sahte gülücükler saçması, anlamsız sırıtması İkramiye vursa bu insanlara bu kadar uzun süreli gülmezler. O gecede çoğu kişi mutsuzdur fakat herkes mutlu numarası yapar, damat ve ailesinin; 'çok masraf yaptık yahu, nasıl ödenecek onca borç..' dediği, gelinin başta babası olmak üzere ailesinin; 'büyüttük yetiştirdik gidiyor kızımız..' diyerek dertlendiği, uğruna nice paralar harcanan bir adette bu denli sahte gülücük israftır.
4. Yüksek Sesli ve Hep Aynı Müziklerin Çalması
Yüksek sesli müziğin kulakları tırmalaması, hiçbir şey konuşulamaması, her söz söylendiğinde 'hı?' denip, yine de bir şey anlaşılamaması ve en sonunda baş ağrımasına sebep olması. Bir de sanki başka müzik türü yok gibi, hep aynı müzikler. Yıllar önce gittiğinizde de 'cane cane cane, işte meydane' ya da ismail yk şarkısından biri çalar, şimdi gitseniz de aynı.
5. Kızların Birbirleriyle Dans Etmeleri
Büyük küçük her kız/kadının bir erkek partnerinin olmamasından mütevellit boyları da birbirine hiç uymamasına karşın başka bir hemcinsiyle dans etmesi.
6. Kalabalık
Özellikle erkekler başta olmak üzere birçok insan kalabalığı sevmez ve düğün de bu kalabalık için eşsiz bir ortam. Kalabalık olunca oksijen miktarı az oluyor, bunun yanı sıra ter kokusu, sıcak hava, toz eşliğinde hiççekilmiyor. Terle karışık çorap ve birbirine geçmiş parfüm kokusu içinde kaybolmak çok kötü.
7. Akrabalar
İnsanlar her akrabasını sevmez. Ancak bir düğün olduğunda tüm akraba toplanır ve amaçsız gülücükler saçarlar ve genelde de resim çektirirler hep birlikte. Bir de ilk kez bu düğünde tanışacağınız akrabalar vardır. Bu tanışma muhabbeti de sevilmez.
8. Çocuklar
Çocukların ortalıkta parkta oynar gibi koşuşturup gürültü yapmaları, pistte oynarken çocuklar, halay çekerken halayın en sonunda çocuklar, halayın ortasında çocuklar, resim çektirirken çocuklar, gelinin dibinde çocuklar. Düğün sırasında her döndüğünüz yerde göze batar bu çocuklar. Bir de bu çocuklar size emanet edilir ki hiç istemeseniz de 'tabi ben bakarım' dersiniz. Ayrıca bu çocukların büyük insan gibi giydirilmesi ve annesinin 'nasıl olmuş çocuğuum abisi/ablası' demesi, sizin de ;'çok güzel olmuş, büyümüşn asıl da yakışmış' demek zorunda olmanız. Gelinlik giydirilmiş küçük kızlar ve tuhaf takım elbiselerle koşturan diğer çocukların görüntüsü.
9. Bayat Kuruyemiş ve Tadsız Yaş Pasta
Bu en önemli günde sıradan kuruyemiş ve pastalar, düğüne gelenlerin aslında fazlasıyla umrunda. Hatta bazıları sırf bunun için geliyor. Kuruyemişler bayattır, o harika görünen yaş pastanın ise hiç tadı yoktur. Bzen de sırf tadına bakabilmek için gidilir ancak bir türlü size ikram edilmez o pasta kıymete biner.
10. Teyzelerin Kısmet Bulma Çabaları
Eğer bekarsanız yandınız. Her düğünde mutlaka yaşlı bir teyze vardır ve size kısmet bulmaya çalışır. Utanırsınız sıkılırsınız ama o asla pesetmez. Sırf o teyzelerle karşılaşmamak için eziyet çeken gençlerimiz var. Söyler dururlar aynı sözleri her düğünde aynı, değişmez; Hadi bakalım sıra sana geldi, Senin düğün ne zaman? Hadi oyna sende bak kızlar görsün, Ooo sende mi evleniyorsun damat gibi olmuşsun, bakın etrafına öyle boş boş durma bul birini, Bak şurdaki kız amcanın kaynının görümcesinin tırıvırısı, git dansa kaldır hadi vs'' uzar gider..
11. Takı Takma Merasimi
Kadınların bazıları sadece bu anı izlemeye giderken, bir kısım arkadaşlarsa sadece bu durumun varlığından ötürü düğünlerden nefret eder. Eğer takıyı siz takacaksanız, sahneye gidersiniz, tüm gözler üzerinizde, ne takacak acaba diye fısıldaşmaları duyarsınız, takıyı takarken terler dökersiniz. Gerginliktir başlı başına. Bu duruma ayrıca alkışlamak istenmediği halde alkışlamak da eşlik eder. Kaynanadan 4 burma bileziiik... Damadın arkadaşındaaaan 50 tl...
12. Oynama Mecburiyeti
Düğüne gitmeyi sevmeyen bir insan eğer bir düğüne gittiyse mutlaka mecbur kalmıştır. Ya yakın akraba, ya yakın arkadaş vb. Ki böyle bir durum söz konusu iken de masada oturup duruşunuz göze batar hatta dedikodulara mahal verirsiniz. Ailenizden bir büyüğün baskısı ensenizdedir. 'Kalksana yavrum oynamaya, ayıp!'. Ya da daha kötüsü çekiştire çekiştire götüren bir grup vardır ki düşman başına. O çekiştirme sonucu geldiğiniz pistte o an herkes size bakıyordur.
13. Darısı Başına Teyzeleri
Oynarken, masada otururken veyahut bir lavabo arasında nefes alırken siz ve malesef bekarsanız, mutlaka 'haydi darısı başına ihihih' diyen birileriyle karşılaşırsınız. Yaşlı teyzeler çöpçatanlık görevini hakkıyla yerine getirir zaten, gençleri tanıştırma konusunda seferber olurlar.
14. Yemeğin Geç Gelmesi
Acınızdan ölürsünüz o yemek gelecek diye. Zaten sürekli bir şeyler de eksiktir, isteyemezsiniz de. İsteyecek birini de bulamazsınız zaten.
15. Alkolün Abartılması ve Kavgalar
İnsanlar alkolü abartınca kendinde geçip saçmalayabiliyorlar, geceyi zehir edebiliyorlar. Böyle insanları görmemek adına düğünlere iştirak etmeyen insanlar var. En kötüsü insanın kendi düğününde kavga çıkması. En güzel günü berbat eder. Üç-beş kişinin yaptığı kavga tüm ömür unutulmaz.
16. Resmi Olmak ve Resmi Giyinmek Gerekliliği
Herkes normal hayatlarından farklı davranır, orda tavırlar değişir, masanızda oturan insanlarla en olmadık, hiç de merak etmediğiniz, ilginizi çekmeyen şeyleri konuşursunuz. Gayet kibar, olgun, güler yüzlü bir şekilde. Hayır bir de kot pantolonla, rahat bir tişörtle neden gidilmez düğünlere. Neden herkes resmi olmak zorundadır.
17. ''Bu Kızı Sakın Üzme'' Muhabbeti
Mutlaka biri yanaşır ve oynarken damada lafı sokuverir; 'bu kızı üzme sakın tamam mı'. Tamam.
18. Öpüşmeler
Her gördüğünüz akrabanın nedenli nedensiz, şapır şupur sizi öpmesi, görmek istemediğiniz sevmediğiniz iki yüzlü insanların buluşma noktası olan düğünler, bu insanlarla istemeseniz de sevgi yumağı olmanıza vesile olur. Öpüşür, sarılır, gülücükler atarsınız hep. Mecbrsunuzdur.siz yapmasanız, o yapar. O yapınca siz de yapmak zorundasınızdır. Düğünün sonu tam bir felakettir. girişte öptüğünüz tüm insanları düğün boyunca o kadar içki-ter ve her türlü iğrençliğe rağmen tek tek tekrar öper vedalaşırsınız
19. Cool Görünme Çabaları
Bir de oynamak isteyip de oynamayan, masada oturan kimi hanım sultanlar vardır. İçlerinden oynamak isteseler de cool görünmek adına oynamazlar.
20. Olayın Kahramanları
O gecenin kazananlarıdır. Bunlar; salon sahibi, kuaför, fotoğraf stüdyosu, çiçekçi ve orkestra ekibi vs. İşte o günün tek talihli mutlu kişileri bunlardır. Bir de müzik gurubunun kendini cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasından ya da dünyaca ünlü bir gurup sanmaları ve kalabalığa karşı o şekilde bir tavır takınmaları yok mudur.. Eeee gecenin zenginleri, olacak o kadar..