Soma Faciası Sonrası RTE Tarafından Yapılsaydı Şaşırmayacak Olduğumuz 7 Açıklama
Somada yaşanan elim `hadise` sonrası Başbakan `Recep Tayyip Erdoğan` tarafından yapılsaydı, bilhassa Ak Parti seçmeni tarafından haklı bulunacak, geri kalan dilimin ise pek de şaşırmayacak olduğu 7 açıklama.
1. Temassızlık Var Kısa Devre Yapmıştır
Her konuda bilirkişi olan über başbakanımız, Somadaki faciayı haber aldığı ilk saatlerde yaptığı basın açıklamasında, elim hadise ile ilgili henüz olay yerine intikal etmemiş olmasına rağmen; " Herhalde trafoda temassızlık vardı, yüksek ihtimalle kısa devre yapmıştır." şeklinde bir açıklama yapsaydı hangimiz şaşırırdık ki? Sonuçta o da bir baba ve babaların; elektrikli bir cihazın arızası durumunda koyduğu yegane teşhis, "temassızlık var." oluyor. Ayrıca kurduğu kabinede; "Trafoya kedi girdi." gibi bir açıklama yapabilen bir bakanı bulunan başbakandan neden böyle bir açıklama gelmesin ki?
2. Umarım Bu Güzel Maden Ocağımız En Kısa Zamanda Yeniden Faaliyete Geçer
Geçmişte yaşanan aksaklıklara "ah vah" ederek hayıflanmayı her daim zaman kaybı olarak addeden başbakanımız, bu facia sonrası, dövünüp, kafamızı duvarlara vurmanın manasız olacağını, öncelikli hedeflerinin bu karlı işletmenin yeniden faaliyete geçmesi olacağını deklare etseydi, elbette dumura uğramayacaktık. Başbakandan şöyle bir açıklama kulağa pek de abes gelmiyor;
"Ölen işçilerimiz için yas tutacağız ama fazla uzatmanın da manası yok. İlk etapta yapmamız gereken devlet olarak bu işletmeye gerekli desteği sağlayıp, yeniden faaliyete geçmesine olanak sağlamaktır. Oradan herkes ekmek yiyor."
3. E Okusalardı da Adam Gibi Bi İşte Çalışsalardı
Başbakanımızdan böyle bir açıklama gelseydi, Ak Parti tabanı ve seçmeninin tepkisini hayal ettiğimizde; "E şimdi adam haklı be kardeşim" gibi bir çıkış gelmezdi diyebiliyor musunuz? Bence diyemiyorsunuz. Başbakanımızın 12 yıllık iktidarı boyunca edindiği şiarın muhakkak ve muhakkak kendisinin haklı olması gerektiği değil mi? Yani kafada kurunca, hiç mantıksız gelmiyor, şöyle yaman bir gazeteci başbakanı sıkıştırsa, soru bombardımanına tutsa, aslında içinde olup, dil ile ikrar edemediği bu cümleleri sinir anında patır patır döküverirdi. Hayal edin, köşeye sıkışmış, tedbirlerin alınmadığı, açılışını bakanın yaptığı, bakanın bu madeni methetmeye doyamadığı falan hatırlatılıyor;
"Şimdi konuşturacaksınız beni. E okusalardı da adam gibi bi işte çalışsalardı o zaman".
Şaşırmadım.
4. 3 Ağır Yaralımızın da Ölmesiyle, Allah'a Şükür Hiç Ağır Yaralımız Kalmadı
Mutlak bir kararlılıkla hedefe kitlenip, çözüm istikametinde fikirler üreterek sonuca yürümeyi seven başbakanımız bu tip bir açıklama yapsaydı pek de yadırganmazdı galiba. Yaralılarla vakit kaybedip, konsantrasyonu birden çok hususla iştigal ederek heba etmenin manasız olacağını düşünen başbakanımız, tüm motivasyonun, ölen işçilerin cenaze işlemlerine ayrılmasının daha akılcı olacağını düşünmekte gayet de haklı olurdu değil mi?
5. Taner Yıldız'ın Halini Hiç Beğenmiyorum
Yağmur altında yaptığı basın açıklamaları, şemsiyesini korumalarına tutturmayıp bizzat kendi tutması, hatta bazen, şemsiye dahi kullanmayarak sicim gibi yağmurun altında mikrofonlara itidalli demeçler vermesi gibi sayısız fedakarlığa imza atarak, facia sonrası adeta bir kahramana dönüşen Taner Yıldız hakkında başbakanımızın şu şekilde bir açıklamasını herhangi bir gazeteden okusaydık şaşırır mıydık?
Başbakan açıklamalarına şöyle devam etti; "Yahu tutturmuşsunuz bi işçiler de işçiler, orada canhıraş bir şekilde çalışan bir bakan var, kimse ondan bahsetmiyor, Ben bu çocuğun halini hiç iyi görmüyorum söyliym size. Bu adamın kronik bronşiti var, 7 yaşından beri astım hastası, buna rağmen neler yaptığını görmemek ahlaksızlıktır. Yapılan bu kadir bilmezliği sorgulama noktasında, evet sorgulayacağız."
6. Madene Çizmeleriyle Girdiler
Ben bunu kabul edemiyorum. Gelişmiş ülkelerde böyleymiş. Gelişmiş ülkeler beni ilgilendirmiyor. Ya sen madene nasıl çizmeyle girebiliyorsun ya? Orası senin ekmek kapın. Biz böyle bir kültürden gelmiyoruz. Biz ekmek yediği kapıya saygısını, hürmetini her koşulda gösteren bir ecdadın torunlarıyız. Böyle bir şey asla kabul edilemez. Bunun hesabını soracağız.
7. Madenciler 3 Çocuk Yapmayabilir
Başbakandan şöyle bir açıklama:
"Yani biliyorsunuz bu insanlar madenci. Ölmek bu işin kaderinde var. Yani ben her yerde söylüyorum 3 çocuk yapın diye ama benim milletim de biraz uyanık olacak. Sen madenci misin mesela. Sen yapmayacaksın 3 çocuk. Yani yüksek ihtimalle öleceksin. Şimdi senin devleti böyle ağır bir maddi külfetin altına sokma hakkın yok. Yani yetim aylığıymış, şehit yakını maaşıymış, bunlar ha deyince ödenebilen meblalar değil. Yani hem çocuklarınız da yetim kalıyor. Siz 1 çocuk yapın, baktınız ölmediniz, emekli olduktan sonra yaparsınız kalanını. Hatta evlenmeyin siz. Dul aylığı falan:/
Kabul edin böyle şakkadanak okuyunca "hadi canım" dense de, zihniyetin RTE zihniyeti olmadığına ikna olmam. Başbakanımız bu mantığı öyle süsler, öyle dolambaçlı yollara sokup anlatır ki; bizim Ak Parti seçmeni yine; "adam haklı be ya" moduna girer.