4.450 gösterim
33,46 viral puan

5 Kahraman Mehmetçik ve Onlara Ait 5 Hikaye

Mehmetçik'in ve ailelerinin hikayeleri anlatmakla bitmez. Onların kahramanlıkları ve fedakarlıkları için ne kadar şükran duysak az.
MineAkil 07.02.2018 saat 12:50
  1. 1. Gazi Osman Çakmak

    "1997 yılında Manisa Doğu Kışla'da acemi birliğini bitirdikten sonra İstanbul Hasdal'da piyade er olarak 45 günlük özel eğitimimi komutanlarım sayesinde aldıktan sonra Şırnak Bestler Dereler’de 1.26 iç güvenlik Piyade Tugay Komutanlığına katıldım. Vatanımızın birliği, beraberliği ve huzuru için her Türk evladı gibi, her dakikasında bu vatan için canımın her parçasını vermeye hazırdım. 05 Kasım sabah 05.00 sıralarında çıkmış olduğumuz yol emniyetinde mevzilerimize yerleşmek üzere hareket ettiğimizde havanın yağışlı olması nedeniyle termal kameralar gece görüntüsü alamamış. Böylece PKK'nın yola döşediği mayına basma sonucu sol bacağımı diz altından kaybettim.

    Komutanlarım beni en hızlı şekilde Şırnak Devlet Hastanesi'ne ardından Diyarbakır'a ve oradan da Gülhane Askerî Tıp Akademisine tedavilerim için gönderdi. Tam 20 yaşında bu vatan için bir bacak feda ettim. Komutanlarımızın ve devlet büyüklerimizin bizi bu kadar sahiplenmesi, Mehmetçik Vakfının bize verdiği maddi ve manevi değerleri bir an bile eksik etmemesi nedeniyle hepsine sonsuz teşekkürlerimi sunarım."
  2. 2. TSK Mehmetçik Vakfı öğrencilerinden milli sutopu oyuncusu Uğur Aşı

    "Üç yaşımdan beri spor yapıyorum. İstanbul Yüzme İhtisas Kulübünde yüzme sporuna başladığımda kulübün Sırp sutopu antrenörünün benden iyi sutopu oyuncusu olacağını söylemesi ve takıma alması ile başlayan sutopu yaşantım, hayatımı hep belirli bir disiplin içerisinde yürütmemi sağladı.

    İlk defa 13 yaşımda yaş guruplarında milli takıma dâhil oldum. O günlerde aynı zamanda bir üst yaş gurubunda da oynamaktaydım. Benden büyüklerle mücadele etmem, harika bir kulüpte Türkiye’nin en iyi sporcularıyla birlikte çalışmamın bugünlere gelmemde çok faydası oldu.

    Sutopu, takım sporu olarak anlam ifade ettiği için takım ruhuna, birliğine, gurup çalışmasına, disiplinli yaşamaya ve hayatı programlamaya çok alışığım.

    Gençler Avrupa Şampiyonası’nda gol krallığını bir golle kaçırmış olduğumu şampiyona ertesinde öğrenmek, bana sporun sadece havuzda/sahada yapılmadığını, istatistiksel olarak da bir takım çalışması olduğunu öğretti. Hiçbir şeyi gözden kaçırmamak gerektiğini ve bilimsel verilere değer vermenin önemini acı bir yoldan öğrenmiştim."
  3. 3. Mehmetçik ailesine ait iki kız kardeş… Tuğba-Rabia Doğanoğlu

    "Babam ben üç yaşındayken 1994 yılında Erzurum'da şehit oldu. Benim hatırladığım tek şey babamın Türk bayrağına sarılı tabutu… O kare hep gözümün önünde. Bir de babamla geçirdiğim, hayal meyal hatırladığım küçük anlar… Sadece o kadar. Benim hayatım, annem ve kız kardeşim Rabia. Annem benim gözümde bir kahraman. Genç yaşta eşini kaybetmiş ancak dimdik ayakta durmuş. Bazen annemin yaşadığı o acı günleri düşünüyorum “nasıl dayanmış” diye. Sonra “çok güçlü bir kadın olduğu için” diyorum. Hem anne hem baba olmak kolay değil bir kadın için. Ben hem anneme hem de her zaman yanımda olduğunu hissettiğim babama layık bir evlat olacağım. Her zaman güçlü bir karaktere sahip olduğumu biliyorum. Evet, çok özlüyorum babamı. İçimde hep bir burukluk var, kimsenin anlamadığı, bilmediği… Ama hayatın da bir şekilde devam ettiğini biliyorum. Babam içimde bir yerde yaşıyor zaten.

    Doğrusunu söylemek gerekirse kültür gezisine katılana kadar Mehmetçik Vakfı hakkında çok bir bilgim yoktu. Ama bu durum geziye gidip orada güzel dostluklar kurana kadardı. Benimle aynı duyguları paylaşan kardeşlerim olup, Vakıf personelini tanıyana kadardı. Türkiye'nin her yerinden benimle aynı duyguları taşıyan güzel kardeşlerim oldu. Vakıf, benim için artık kocaman bir aile… Mehmetçik Vakfı sayesinde çok fazla dost kazandım. Bu güzel dostlukların gerçekleşmesini sağlayan Mehmetçik Vakfına ve personeline çok teşekkür ederim. Orada kurduğum dostluklar benim için çok kıymetli. Hepsiyle konuşurken kendimi daha iyi hissediyorum. Onların da benim gibi düşünüp, benim hissettiklerimin aynısı hissettiklerini biliyorum. Kısacası birbirimizi tanıma fırsatı sağlayan Mehmetçik Vakfına çok ama çok teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca bize desteklerini esirgemeyen tüm bağışçılarımıza da sonsuz teşekkürler. İlerde hayatıma atılınca yapmak istediğim en güzel şeylerden birisi de Mehmetçik Vakfına, benim gibi olan tüm kardeşlerime bağış yapmaktır. Dilerim bu hayalim gerçek olur."
  4. 4. Şehit oğlu Ahmet Bektaş

    "Ben babaannem ve dedemin yanında büyüdüm annemle birlikte… Altı yaşına kadar köyde yaşadıktan sonra annem benim daha iyi bir eğitim alabilmem için il merkezine taşınmış. Zaten annem benim hayattaki en büyük destekçim, koruyucum ve kollayıcım oldu. Ona duyduğum sevgimi ve minnetimi kelimeler zor dile getirir. “10 Ağustos 1994 tarihinde Aksaray’a bağlı Yağan köyünde kahraman bir babanın tek çocuğu olarak dünyaya geldim. 10 Ağustos 1995 tarihinde, benim tam da bir yaşına bastığım gün, acı haber baba ocağının tam orta yerine düşmüş… Hakkâri ili Çayırlı Karakoluna Jandarma Çavuş olarak dağıtımı yapılmış olan babam, Çukurca ilçesi Çayırlı-Işıklı köyleri arasında Mevzitepe Mevkiinde, bölücü örgüte karşı yapılan bir operasyonda mayına basması sonucu şehitlik mertebesine ulaşmış. O mayına bastığında sadece babam şehit olmadı, benim ve annemin geleceği de yeni baştan yazıldı.

    Şimdiye kadar hayata karşı farklı bakabilen ve hayatın bütün zorluklarını omuzlarında taşıyan bir çocuk olarak yaşadım. Fakat bu geçen yirmi yılda, şehit oğlu olmanın haklı gururunu da içimde taşıyorum. Elbette kolay değil ama şehit oğlu olmak benim için hayatta şeref duyabileceğim en önemli şeylerin başında geliyor.

    Baba diye boynuna atılmayı öyle isterdim ki…

    Evet, ben de tıpkı diğer şehit çocuğu kardeşlerim gibi ‘görmediğim bir adamı’ özlüyorum. Ona sarılmayı, ‘baba’ diye boynuna atılmayı o kadar çok isterdim ki… Halen onun bize bıraktığı emanetleri her elime aldığımda, gözlerim doluyor. Babamı tanımıyorum ama onun oğlu olmaktan şeref duyuyorum. Babam hakkında anlatılanlar, onunla ilgili konuşmak beni çok mutlu ediyor. Futbol aşığıymış mesela… Koyu bir Fenerbahçeliymiş… İçimden ‘bunları keşke onunla konuşabilseydim’ diyorum. Özellikle komutanlarının, babamın hatıra defterine yazdıklarını okuyunca tüylerim diken diken olmuştu. ‘İşte’ dedim kendi kendime… Ben böyle bir babanın evladıyım ve bundan da gurur duyuyorum. Şunu gayet iyi biliyorum ki şehit çocuğu olmanın getirdiği ağırlığı her omuz taşıyamaz.

    Lisedeyken sosyal bir alanda meslek sahibi olmak istedim. Bu nedenle üniversite tercihim de bu yönde oldu. Şu anda Doğuş Üniversitesinde psikoloji okuyorum. Sevdiğim ve istediğim bir bölümdeyim. Okulumu güzel bir dereceyle bitirmek en öncelikli hedefim. Sonrasında vatan borcumu iyi bir psikolog olarak ödemeyi istiyorum."
  5. 5. Mehmetçik kızı: Rümeysa Yiğen

    “Babamla dağda ikili olarak dolaşırlarmış Hüseyin Amca’yla… Anlattığına göre babamın baş ağrıları varmış. Gittikçe de durumu kötüleşmeye başlamış. Sonunda Diyarbakır Askerî Hastanesine kaldırılmış ve burada beyin tümörü teşhisi konulmuş babama. Daha sonra GATA’ya sevk edilmiş ve iki hafta geçmeden kaybetmişiz onu… Hüseyin Amcam, ‘Baban ölene kadar tam bir asker gibiydi ve bir asker gibi öldü’ diye anlatıyor hep. Bu benim hayatımdaki gurur kaynaklarımdan biri. Evet, benim babam bir asker gibi öldü!”

    Hep azimli ve başarılı bir öğrenci olmuş Rümeysa... Kafasına ne koyduysa yapmış. Matematik kamplarındaki başarılardan piyanist olarak konser vermeye kadar çıtayı hep yüksek tutmuş. Annesi hayatındaki en büyük destekçisi olmuş Rümeysa’nın. Hele de annesinin söylediği bir söz hiç aklından çıkmamış:

    “Hatırladığım şeylerden ilk şeylerden biri annemin ilkokul öğretmenime, ‘Babasını kaybetti, beni de kaybedebilir. Yalnız kalabilir, başının çaresine bakmayı öğrenmeli’ demesiydi. Bu sözlerine o zamanlar kızmıştım ama şimdi görüyorum ki annem, en doğrusunu yapmış. Aslında kendime olan güvenimi ve hırsımı bu cümleye borçlu olduğumu anlıyorum.

    2011 yılı Akdeniz Matematik Kampı seçmelerinde dereceye girip ileri matematik konusunda kendimi geliştirdim. Ancak üniversite sınavı yaklaşırken, burslu olarak bir koleje geçtim ve takımımdan ayrılmak zorunda kaldım. Ayrıca profesyonel olarak piyona çalışıyorum ve bunu University of West London’ın düzenlediği London Collage of Music sınavlarıyla dünya genelinde geçerliliği olan notlarla belgeliyorum. En düşük notumun 90 olması bana büyük avantaj sağlıyor. "
  6. Siz de bağışlarınızla Mehmetçik Vakfı'na destek olun

    Mehmetçik'in hedefi, Bilimsel gelişmeleri takip etmek suretiyle etkin bağış, yardım, yatırım ve tanıtım projeleri ile kendini sürekli geliştirerek;
    Türk Silahlı Kuvvetlerinde vatani görevini yerine getirirken; şehit olan veya herhangi bir nedenle hayatını kaybeden Mehmetçiklerin bakmakla yükümlü oldukları yakınlarına, gazi ve engelli Mehmetçikler ile çocuklarına sağlamakta olduğu sosyal ve ekonomik desteği artırarak yükseltmek ve
    TSK Mehmetçik Vakfına bağışta bulunanlar ile kendilerine yardım edilen Mehmetçik ve aileleri arasındaki sevgi ve güven duygularını sosyal destek faaliyetleri ile güçlendirerek, yüce Türk ulusunun takdirine layık örnek bir yardım kuruluşu olmaktır.

    Bağış için: http://www.mehmetcik.org.tr/
  • Şu an haberi okuyan: 1 kişi var

  • Toplam Viral: 83 gösterim
  • Toplam Seed: 133 gösterim
  • Toplam Direkt: 4.234 gösterim
  • Viral Puan: 33,46