"Bana sorarsanız,
Rusya milletler açısından bir çöplüktür. Nasıl ki bir çöplükte elmasla çöp bir arada bulunuyorsa, böyle kaba bir benzetme yapmak istemem ama dünyanın en eğitimli topluluklarıyla taş devrine yakın insanlar bir arada yaşıyor. Onların arasında birtakım kap kaç devletler vardır. 70'e yakın etnik grup sayabilirsiniz. Aklına gelen, kendini millet olarak takdim ediyor.
Büyük
Rusya dediğimiz
zaman Rusları, Küçük
Rusya dediğimiz
zaman Ukrayna'yı, Belarus dediğimiz
zaman Beyaz Rusları ve Moskof dediğimiz
zaman ise Büyük Rusya'yı anlarız. Bu tabirler çok önemlidir.
Rusya ile bizim ilişkimiz 15. asırda başlıyor. 1495'te diplomatik teati yaptık. 500. yılı kutlandı bu ilişkilerin. İstanbul ve Moskova arasında sefir değişimi yoktu. Sefirler daha çok Kırım Hanlığı'na giderdi. İstanbul'da sefir bulunması 1700'lü yıllara dayanır. İlk gelip yerleşen sefir de büyük yazar Tolstoy'un büyük büyük dedesidir.
Rusya hiçbir
zaman denizci bir millet olmamıştır. Hatta nükleer güçlü donanma kullanmasına rağmen, bu konuda çok başarılı olduğunu söylemek mümkün değildir. Donanması için de zaten açık limanları yoktur. En önemli limanı Kırım'dadır. Kırım'ı neden istediği buradan anlaşılıyor. Eğer o kocaman ülke bir donanması olacaksa Kırım'ı yutar ve kimseye bırakmaz.
Ukrayna Kırım'ı tarihten devralmış değil. Zaten tarihte
Ukrayna devleti diye bir şey yoktu. 1953'te Ukrayna'ya
hediye edildi. Kırım'ın
hediye edilmesinin nedeni angaryadan kurtulmak içindir. Çünkü Kırım'ın
elektrik ve suyu Ukrayna'dan geliyor. Yani
Rusya 'Elektriği ve suyu veriyoruz diye yakınmayın
biz de size Kırım'ı
hediye ettik' dedi. Çok zordur Kırım'ın
elektrik ve suyunu temin etmek. Bereketli toprak ama su fakiridir bizim Kıbrıs gibi. Şimdi de
Rusya Kırım'ı istiyor çünkü donanmasını güvende hissetmiyor,
Ukrayna Batı ile birleşerek bunlara kafa tutmaya başladı. Onun için
Rusya Kırım'ı bırakmaz. Bu konuda mücadele ederek, karşı çıkarak Ruslara bir şey yaptıramazsınız ama diplomatik yol açıktır.
Rusya bugün hammadde ile geçinen bir ülkedir. Gittikçe eskiyen
teknoloji ile devam eden bir
silah sanayi vardır. Dolayısıyla böyle bir ülke yanı başında hayatı ihtiyaçlarını karşılaya bir endüstriye sahip ülkeye muhtaçtır. Zaten Rusya'ya Türk
iş adamları büyük yatırım yapıyor. Bu durum, her iki ülkeyi de birbirine bağımlı yapıyor.
Rusya tabii ki size muhtaçtır fakat siz de ona muhtaçsınız. İhtiyatlı
olmak zorundasınız. Bugünkü durumda bütün devletler birbirine bağımlıdır.
Zengin ülkeler daha çok bağımlıdır hatta. Bağımlı
olmak sadece az gelişmiş ülkelere has değildir. Onun için Sovyetler Birliği'nin varisi olan
Rusya ile geçinme kapasitemizde her şeyden evvel uzlaşma söz konusudur. Kırım konusunda bu ihtiyatı koruyamadık.